Bebekler Nasıl Hisseder?

Yeni doğmuş bir bebeği kucağınıza aldığınızda onun hayatta kalması için fiziksel ihtiyaçları ile o kadar meşgul oluruz ki, onunda bizim gibi duyguları olduğunu neredeyse unuturuz. Ancak bebekler doğumhane attıkları ilk çığlıktan itibaren duygularını ifade etmeye başlarlar. Ancak bebeklerin duyguları tam olarak gelişmiş olarak dünyaya gelmez. Mutluluk ve korku gibi genel duyguları doğumdan itibaren var olmakla birlikte empati gibi duyguları gelişiminin içerisinde edinmek zorundadır. Bu sebeple bebeklerimize nasıl uyumayı, yürümeyi ya da konuşmayı öğretiyorsak aynı şekilde duyguları ve onları nasıl ifade edebileceğini de öğretmemiz gerekmektedir. Üstelik buna başlamak için hiçbir zaman geç değildir.

Bebekler duyguları ne kadar erken öğrenirlerse başta duygusal zekaları olmak üzere diğer mental gelişimlerinin hızlı bir şekilde ilerlediğini görebilirsiniz. Yazının devamında bebeklerin ilk bir yıllarında duyguları nasıl öğrenebileceklerini bulacaksınız.

0-4 Ay Arasındaki Bebeklerde Duygusal Gelişmeler

Bebekler doğdukları ilk andan itibaren ilkel beyinleri sayesinde bazı duygularını göstermeyi başarabilirler. Örneğin gaz sancısı çeken bir bebek yüzünü buruşturabilir. Haftalar ilerledikçe ise sizi taklit ederek gülümsemeye, mutluluğunu ve hoşnutsuzluğunu göstermeye başlar.

Bebeklerin ilk başlarda bizleri taklit ederek gülümsemeyi ve şarkı söylemeyi başarabilmelerinin sırrı ise sahip oldukları ayna nöronlarda saklıdır. Bu nöronlar sayesinde ebeveynlerin ruhsal durumlarına göre de kendilerini ayarlamayı başarmaktadırlar.

Ayrıca bebekler bu süre içerisinde kendileri için hayati olan bazı sebep sonuç ilişkilerini de çözmeye başlarlar. Bu ilişkilerin içerisinde ki en önemlisi ise ağladığında kucağa alınmasıdır. Bu sayede bebekler güven duygularını da geliştirmeye başlayacaktır.

Bebeklerin gülümsemelerine cevap verdiğinizde ya da onları taklit ettiğinizde iletişiminde ilk temellerini atmış olacaksanız. Bu basit davranışlar ile bebeğinizin ilk iletişim derslerini verecek ve kurduğu sebep sonuç ilişkilerinin içerisine bunu da eklemenizi sağlayacaksınız.

Ağlamak ise bu dönemdeki bebeklerin bilinçli olarak kullanabildikleri tek yöntemdir. Bu sebeple bütün problemlerini ağlayarak belli ederler. Özellikle 6 ve 8. haftalarda bebeklerin ağlamaları üst seviyeye çıkmaktadır. Ancak bu ebeveynlerin kötü oldukları anlamı taşımaz. Sadece bebeklerin kendilerini ifade edebilecekleri tek yöntemdir.

4-8 Ay Arasındaki Bebeklerdeki Duygusal Gelişmeler

Bu yaş aralığındaki bebeklerin hayatların artık sadece ağlamalar ve göz yaşları yoktur. Bunun yerine kahkahalar ve kendi kendilerine çıkardıkları seslerde bolca yer kaplayacaktır. çünkü bebeğinizin limbik sistemi hızlı bir şekilde gelişiyordur ve yeni duyguları daha kolay bir şekilde ifade etmeye başlar.

Diğer bir yandan bu dönemdeki bebeklerin duyguları çok daha karmaşık bir hal aldığından kendilerini sakinleştirmeleri de yine bu döneme denk gelmektedir. Ancak bebeklerin kendilerini sakinleştirebilmeleri için öncelikle bunu öğrenmeleri gerekmektedir.

Hala duyguları tam olarak dizginleyemeyen bebekler yine de bu dönemde daha kolay bir şekilde sakinleştirilebilirler. Anne ya da babalarını görmek veya onların seslerini duymak sakinleşmeleri için genellikle yeterli olacaktır.

Bebeklerin bu dönemlerinde edindikleri bir başka duygusal beceri ise sıkıldıklarını ifade edebilmeleridir. Uzun süre aynı ortamda kaldıklarında çığlık atarak ağlayabilir veya oradan çıkmaya çalışabilirler.

Kızgınlık duygusu da yine bu dönemde bebeklerin hayatındaki yerini almaktadır. Oyuncakları ellerinden alındığında ya da sürekli olarak yerleri değiştirildiğinde kızmaya başlayabilirler. Kızgınlıkla birlikte bebeklerde inatlaşmalarda görülmeye başlamıştır. Bu dönemdeki bebeklerin yumruk savurdukları veya yapmamak için çırpındıklarına şahit olunur.

Diğer bir yandan bu yaş aralığındaki bebekler diğerlerinin ilgisini çekmek için çok daha sevimli yollar olduğunu keşfederler. Bunun için diğerleriyle cilveleşilir, yüzüne dikkatli bir şekilde bakabilir veya küçük iç çekişlerde bulunabilir. Kucağa alındığında ise memnuniyet ifadesini sergileyebilir.

Bu dönemin sonlarına doğru zevkleri de gelişeceği için sevdiği veya sevmediği yemekleri ya da aktiviteleri size ifade etmeye başlayacaktır. Diğer bir yandan araba koltuğu ya da ana kucağı gibi sınırlı yerlerde durmak istemeyeceği bir dönemdir.

Bu dönemdeki bebeklerin oyun becerileri hala gelişmemiştir. Buna rağmen diğer bebekler ilgisini çekmeye başlar ve onların hareketlerini takip ederler.

Bebeğinizin karakterine bağlı olarak yabancılardan ya da hareketli çocuklardan korkmaları da bu zaman denk gelmektedir. Bu durumlarda bebeğiniz ağlayarak size bulunduğu ortamdan çıkmak istediğini anlatmaya başlayabilir.

8-12 Ay Arasındaki Bebeklerdeki Duygusal Gelişimler

Bebekler dünyadaki 8. aylarını doldurduktan sonra duyguları iletişim kurma yöntemi olarak kullanmak yerine hissetmeye başlarlar. B sebeple gün içerisinde çocukların pozitif ve negatif yönlerde duygu dalgalanmaları yaşadığı görülür.

Kendi kendini farkına varmadığı dönem olduğundan aynada kendi yansımasını seyretmeyi sever ve kendisine gülücükler gönderir. Diğer bir yandan kendisiyle ilgilenen kişilerle derin bağlar kurmaya başlar. Yabancılara karşı ise her zaman temkinli davranmayı tercih ederler.

Beynin bellek, öğrenme ve duygulardan sorumlu olan bölgesi bu süre içerisinde gelişimini tamamlar. Bu sayede bebeğinizin hafızası daha güçlü olur. Tanıdığı kişileri ve masalları hatırlarlar. Diğer bir yandan rutininde olan değişiklikleri de fark ederler ve bu değişikliklere şiddetli duygusal tepkiler verebilirler.

Bu dönemdeki bebeklerin zihinsel gelişimleri iletişim becerilerinden çok daha hızlı olduğu için kendilerini ifade etmekte zorlanırlar. Bu ise sinirlenmelerine ve kendilerine zarar vermeye başlamalarına sebep olabilir.

Bebekler ilk bir yıllarının sonunda çok fazla duyguyu edinirler. Ancak bu duyguların doğru bir şekilde yönetilebilmesi için ebeveynlerin çocuklarına bunu öğretmeleri gerekir. Aksi halde kronik öfke nöbetleri ya da kesilmeyen mızmızlanmalar gibi problemler ile karşılaşılabilir.